Ketojenik Diyet Nedir? Ketojenik diyet, Ketojenik Beslenme ve Ketojenik Diyet Listesi

28.05.2022
2.338
A+
A-

Ketojenik Diyet Nedir? Ketojenik Diyet Zayıflatır mı?

Ketojenik diyet nedir? Ketojenik diyet zayıflatır mı? Çocuklarda kontrol edilmesi oldukça zor olan refrakter epilepsiyi tedavi amacıyla kullanılan yeterli miktarda protein ve yüksek yağlı besinlerin öncelikli tüketildiği bir diyettir. Düşük karbonhidratlı ketojenik diyet, halk arasında keto diyet diye de anılmaktadır.

Sınırlı tıbbı çalışmalar neticesinde ketojenik diyet sürecinde öncelikli olarak epilepsi sonrasında ise Alzheimer, diyabet ve kanser gibi birtakım hastalıklara karşı faydalarının yanı sıra kilo verilmesine de yardımcı olduğu gözlemlenmiştir. Ketojenik diyet, uzun süre devam ettirilmesi önerilmeyen bir diyet şekli olmakla beraber doktor onayının da şart olduğu diyetler arasında yer alır. Aksi durumda ciddi sağlık sorunlarını tetikleyebilir ve hatta kişinin henüz farkında olmadığı bir rahatsızlığı varsa durumu ciddi bir hal alabilir. Ketojenik diyet, üzerine yapılan araştırmalar henüz yeterli görülecek çapta olmadığı için diyete başlama ve diyeti devam ettirme kararlılığı dikkatli bir tutumla, ideal şartlar altında bir diyetisyen desteği eşliğinde uygulanması önerilmektedir.

Ketojenik Diyet 

Epilepsi tedavisinde kullanılan araştırmalarda vakaların yarısından fazlasında epilepsi nöbetlerinde farklı düzeylerde azalmalar meydana gelmiştir. Ketojenik diyetin temelindeki amacında vücudun dışarıdan karbonhidrat alımını ciddi bir farkla azaltmak vardır. Bu azalma ise vücudun ketoz adı verilen metabolik bir duruma getirmesini sağlar. Vücut ketoz halindeyken enerji için yağ yakmada daha verimli bir hal alır. Vücuda giren karbonhidrat oranı düşük olduğundan vücut enerji ihtiyacını karbonhidrat yerine yağlardan karşılamaya başlar. Bu durum dahiline yağ karaciğerde ketonlara dönüştürülür ve beyine dahi enerji sağlamak için kullanılır. Ketojenik diyet, kan şekeri değerlerinde düşmeye neden olmakla beraber insülin seviyelerinde de ciddi bir düşüşe neden olabilmektedir.

Önceleri sadece bazı hastalıkların tedavisi için kullanılan ketojenik diyet, özelliklede ülkemizde son yıllarında popüler beslenme biçimlerinden bir tanesi haline geldi. Başlarda bazı hastalıkları ortadan kaldırmayı hedefleyen bu beslenme biçimi, şimdilerde daha çok zayıflamak için uygulanmaktadır. Ketojenik diyette temel olarak alınan enerjinin besin ögelerine dağılımı diğer diyetlere göre oldukça farlı işlemektedir. Bu diyette karbonhidrat oranı düşük, protein içeriği orta ve yağ içeriği oldukça yüksektir. Bu bağlamda ketojenik diyet, genellikle diyetisyenler tarafından önerilmeyen yasaklardan oluşan bir beslenme programıdır.

Birçok araştırmaya konu olmuş ve halen günümüzde de araştırması süren bu beslenme çeşidinin bazı hastalıkların semptomlarının azalmasında etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Bu duruma ek olarak zayıflamak içinde tercih edilen bu beslenme biçimi, vücut için bazı zararları olduğu binmekte olup sürdürülebilirliği yüksek olmayan, uzun süre devan edilmesi mümkün olmayan bir diyettir. Uygulaması oldukça zordur ve kişiye verebileceği olası zararlar nedeniyle bu beslenme tarzını uygulayan kişilerin sürekli olarak tıbbi takip altında olmaları şiddetle tavsiye edilir. Peki, ketojenik diyet türleri nelerdir?

Ketojenik Diyet Türleri

Ketojenik diyettin birçok farklı türü bulunmaktadır. Bu türlerden Standart Ketojenik Diyet (SKD), Döngüsel Ketojenik Diyet (DKD), Hedefe Yönelik Ketojenik Diyet ve Yüksek Proteinli Ketojenik Diyet olarak adlandırılan yaygın beslenme biçimlerindendir. Döngüsel veya hedefli ketojen beslenme şekilleri daha gelişmiş yöntemler olmakla beraber temel olarak vücudu geliştirir. Bu sebeple daha çok sporcular tarafından uygulanan ketojenik diyet türleri arasındadırlar. Ketojenik diyet türleri arasında yer alan bu beslenme biçimleri diyetisyen onayı olmadan tıp uzmanlarınca önerilmemektedir. Ketojenik diyet türlerinden üzerinde en çok bilimsel araştırmalar yapılan türü ise standart ketojenik beslenme biçimidir.

Yüksek proteinli ketojenik diyet türü, standart ketojenik diyetle benzelik gösterse de normalde daha çok protein içerir. Bu ketojenik beslenme biçiminde genelde %60 oranında yağ, %35 oranında protein ve %5 oranında karbonhidrat bulunur.

Ketojenik Diyetin Faydaları Nelerdir? Ketojenik Diyet Yapanlar

Bu beslenme biçimi epilepsi gibi nörolojik hastaların iyileştirilmesi için ortaya çıkmış ve sonrasında insülinle hastalarda da oldukça faydalı sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir. Alınan bu olumlu sonuçlar neticesinde ketojenik beslenmenin hastalıklar üzerindeki etkileri halen daha çeşitli araştırmalarla devam etmektedir.

Ketojenik diyetin faydaları nelerdir? Bu diyet, hekim eşliğinde ve şartların uygun olma koşuluyla uygulandığı zaman sağlıklı kilo vermekle beraber hastalıklar için risk faktörlerini en aza indirmeye de yardımcı olur. Ayrıca kalori sayımı yapmadan, yiyecek takibine fazla gerek duymadan da kilo vermek konusunda etkili sonuçlar gösterdiği saptanmıştır. Bu beslenme biçimi vücut yağı, HDL kolesterol seviyesi, kan şekeri veya kan basıncı gibi kalp sorunlarını ortaya çıkarabilecek risk faktörlerini ortadan kaldırır. Ketojenik diyeti, Alzheimer hastalığının semptomlarını azalttığı ve hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı da yapılan araştırmalar neticesinde gözlemlenmiştir. Ketojenik diyet yapanlar genelde yine bu tarz hastaların tedavisi amaçlı bu beslenme tarzını uygulayan kişilerdir. Hekim tavsiyesiyle önerilen ketojenik diyet türünü uygulayan hastalar dışında sadece zayıflamak içinde günümüzde keto diyet ün kazanmıştır.

Parkinson hastalıklarının hafifletilmesinde ve polikistik over sendromunda etkili olduğu bilinen insülin seviyesini azaltması da ketojenik diyetin faydaları arasında yer alır. Buna ek olarak daha az şeker veya işlenmiş gıdaların kullanılması sayesinde sivilce ve aknelerde azalma meydana geldiğine dair küçükte olsa bir araştırma söz konusudur. Yapılan bir diğer çalışmada ise ketojenik beslenmenin beyin sarsıntılarının etkisini azalttığı ve yaralanma sonrası iyileşme sürecini hızlandırdığına dairdir. Ancak bu alanda yapılan araştırmalar sınırlı kapsamdadır ve henüz uzun vadedeki etkileri kesin olarak ortaya dökülmemiştir.

Diyabet ve Prediyabet için Ketojenik Diyet

Yüksek kan şekeri ve insülin fonksiyonlarındaki bozulmayla metabolizmada gerçeklesen değişimlerin sonucuna diyabet diyebiliriz. Keto diyeti desteğiyle tip 2 şeker hastalığı, prediyabet ve metabolik sendrom ile ilişkili olan fazla yağlardan kurtulmak daha kolay olabilir. Tip 2 şeker hastalarında yapılan sınırlı kapsamdaki bu çalışmada katılımcıların üçte biri diyabet ilaçlarını bütünüyle kesmiştir. Buna benzer yapılan bir diğer çalışmada ise keto diyeti insülin duyarlılığını kısa vadede %75 düzelttiği gözlemlenmiştir. Ancak uzun vadede hastalar üzerindeki etkileri konusunda henüz bir KESİNLİK YOKTUR.

Ketojenik Diyetin Riskleri Nelerdir?

Ketojenik beslenme, öncelikle tıbbi hastalıkların ortadan kaldırılması için geliştirilmiş bir tedavi yöntemidir. Bu nedenle ketojenik besleme için tamamen faydalı ya da tümüyle zararlı bir yöntem dememiz yanlış olur. Keto diyetin geliştirilmesinin asıl sebebi bir takım hastalıkların tedavisi olduğundan diğer tedavi yöntemlerinde de olduğu gibi bazı yan etkileri mevcuttur. Buna ek olaraktan bu diyeti uygulayan ancak sağlık durumu uygun olmayan hastalar içinse risk oluşturmaktadır. Ayrıca her ne kadar sağlıklı bireyler içinde güvenli gibi gözükse de metabolizmayı değiştirmesi nedeniyle vücutta önemli değişikliklere sebep olabilir. Vücuttaki bu değişikliklerden dolayı bir takım sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilir. Bu riski göze almadan bir hekim eşliğinde ketojenik diyete başlamak sağlık durumunun kalitesi için avantajlı olacaktır.

Ketojenik diyetin riskleri nelerdir? Ketojenik diyetin uzun süre uygulanması sonucunda vücutta oluşabilecek yan etkileri hakkında tıbbi çalışmalar halen devam etmektedir. Şuana kadar edinilen tıbbi bilgilerde ise keto diyetin uzun süre çocuklarda uygulanmasında büyümeyi yavaşlattığı saptanmıştır. Yine bu çalışmalarda ketojenik diyetin uzun vadede uygulanması normalde 1/1000 olan böbrek taşı riskinin 1/20 oranında yükseldiği de gözlemlenmiştir. Tabi karbonik anhidraz inhibitörleri veya potasyum sitrat alımı bu riskin yüksekliğini belirli bir seviyede sınırlamasının mümkün olduğu da bilinmektedir.

Başlangıçta vücudun diyete alışması sürecinde belirli bir takım yan etkiler görülebilmesi muhtemeldir. Hatta bu alışma esnasında halk arasında keto gribi adı verilen sağlık sorunları da meydana gelebilir. Bu grip vücut ketoza alışırken metabolizmada gerçekleşen değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Ketojenik diyetteki bu yan etkiler normal şartlar altında 2-7 gün arasında devam eder. Aksi durum olduğu taktirde diyet derhal bırakılır ve doktor muayenesinden geçilir.

Ketojenik diyet sürecinde bireyin kendini halsiz, yorgun, zayıf hissetme, zihinsel işlevlerde yavaşlama, aşırı açlık hissetme, mide bulantısı, sindirim rahatsızlıkları, egzersizlerde performans düşüklüğü, çeşitli uyku sorunları ve sürekli uyuma ihtiyacı gündeme gelebilir. Bu yan etkileri en aza düşürmek için keto diyette başlamadan karbonhidrat tüketimini birkaç hafta boyunca kademeli olarak azaltarak süreci tamamlamak daha uygun olacaktır. Bu süreçte vücut karbonhidratları kullanmayı tamamen bırakmadan önce vücuda daha fazla yağ yakmayı öğretebilir. İlk başlanılan dönemlerde kalori hesabi yapmadan vücut alışana kadar doyana kadar yemek oldukça önemlidir.

Ketojenik Beslenme

Ketojenik beslenme sürecinde nefeste ve idrarda kokma hissedilebilir. Bu kokma vücudun ketoz esnasında ürettiği atıklardan kaynaklanmaktadır. Bu diyetin vücutta birtakım değişiklikler yaptığını artık biliyoruz, bu değişikliklerden bir diğeri de vücuttaki su ve mineral dengesini değiştirmesidir. Bu sebeple kişi diyetisyen tavsiyesi alarak sürece devam etmelidir. En azından diyet başlangıcında ne kadar tuz, sodyum, potasyum ve magnezyum gibi minerallerin alınması gerektiği hakkında güvenilir bilgi edinmek şart. Çünkü bu mineralleri normal beslenme sürecinde bir takviyeden faydalanmadan almak gerekiyor ve bu süreçte kaçınılan gıdalar tarafından vücuda sağlanan mikro besinlerin eksikliğini gidermek gerekiyor. İşte bu Ketojenik beslenme biçimini sağlıklı ve güvenli bir şekilde listeleyebilmek içinse diyetisyen desteği çok önemlidir.

Ketojenik Diyet Listesi ve Ketojenik Diyet Yemekleri

Ketojenik diyette et, balık, tereyağı, yumurta, sağlıklı diğer yağlar, fındık, avokado ve bol miktarda düşük karbonhidratlı sebzeler tüketilir. Normal şartlarda standart bir diyet listesinde yağ ve protein %75 ile %20 iken, ketojenik diyette bu oran %60 ile %35 civarındadır. Ketojenik beslenmede tuz, karabiber, kırmızıbiber ve kekik tarzında çeşitli sağlıklı bitkilerden oluşan baharatlar kullanılır. Buna ek olarak çoğu yeşil olmak koşuluyla soğan, biber, maydanoz ve domates gibi düşük karbonhidratlı sebzelerde tüketilmelidir. Ayrıca omega-3 içeren büyük yumurtalarda ketojenik diyet listesinin vazgeçilmez gıdalarındandır.

Ketojenik diyet listesinin %90’nı balık, hindi eti , tavuk ve kırmızı et türlerinden oluşmaktadır. Bu et çeşitlerinden üretilmiş pastırma, salam ve sosis gibi ürünlerde keto diyetin önemli bir kısmı olan proteini sağlar. Balık olarak omega-3 yağının bol miktarda bulunduğu alabalık, ton balığı, hamsi, kefal, ringa, orkinoz, somon ve sazan gibi çeşitler bol miktarda tüketilmelidir.

Zayıflamak İçin Ketojenik Beslenme

Zayıflamak için ketojenik beslenmede sağlıklı yağlardan olan sızma zeytinyağı başta olmak üzere katkısız tereyağı gibi katı yağlar ve şekersiz krema türleri de kullanılır. Yine bu beslenme biçiminde tulum peyniri, krem peynir, mozarella, kaşar peynir, beyaz peynir ve keçi peyniri gibi peynir çeşitleri tercih edilir. Zayıflamak için ketojenik beslenme biçiminde avokado ve taze guacamole gibi meyveler sınırlı porsiyonlar halinde tüketilmek koşuluyla beslenme listesine eklenebilir. Ayrıca bu süreçte ay çekirdeği, ceviz, fındık, badem ve kabak çekirdeği gibi kuru yemişlerde gönül rahatlığıyla tüketilebilir.

Ketojenik diyet sürecinde alkollü içecekler, mayonez ve ketçap gibi sosların tüketilmesi diyeti bozar. Buna ek olarak barbunya fasulyesi, bezelye, mercimek ve nohut gibi gıdalarda içerdikleri karbonhidrat nedeniyle bu rejimi bozar. Özellikle patates ve havuç gibi kök sebzelerde buna dahildir. Keto diyeti sürecinde çilek tarzı meyvelerden küçük porsiyonlar şeklinde tüketilir ama bunun dışındaki tüm meyveler içerdiği karbonhidrat nedeniyle diyeti bozar.

Zayıflamak için ketojenik beslenme sürecinde kola, meyveli soda, meyve suyu, kek, dondurma, tüm tatlı çeşitleri, şekerli çay ve kahve gibi karbonhidrat içeren yiyecek ve içecekler yasaktır. Aynı şekilde keton seviyesini etkileyebilen şekersiz diyet gıdaları da keto rejimini bozar. Makarna, bulgur ve pirinç gibi buğday bazlı bütün ürünlerde ketojenik diyeti bozan gıdalar arasında yer alır.

Ketojenik Diyette Ara Öğünler

Ketojenik diyette öğün saatine daha çok varsa ara öğünlerle bu his bastırılabilir. Ketojenik diyette ara öğün olarak en az %90 bitter oranında olan çikolata, haşlanmış yumurta, bir avuç fındık, 3-4 adet çilek, düşük karbonhidratlı süt, kakao tozu, peynir çeşitleri, salsa sosu, kereviz, yağ oranı yüksek et, balık, tavuk ve zeytin gibi gıdalarla küçük bir porsiyon hazırlanabilir.

Ketojenik diyet üzerine hazırlamış bulunduğumuz bu yazı ile umarız sorularınıza yanıt bulabilmişizdir. Bir başka paylaşımda tekrardan yazılar aracılığıyla buluşmak ümidiyle, şimdilik hoşça kalın.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.